Buraya geldiğimden beri iki derdim var. Biri sis, diğeri terlik meselesi. İkincisi nihayet dün çözüldü, sis ise dağıldı ama sonra tekrar çöktü. Looren diye bir yerdeyiz. Galiba 1000 metre kadar bir yüksekliği olan, Zürich'e bir buçuk saat mesafede bir "mezra", köy değil, kasaba hiç değil, bizim çevirmen-evi dışında topu topu birkaç çiftlik binasının önlerinde koyunları, inekleriyle yamaçlara yayıldığı bir alan. Yürüyerek beş dakikada markete gidebiliyoruz, o da Wernethausen diye ayrı bir yerde bulunuyor ki orası basbayağı bir kasaba. Bir okulu, bir lokantası, sokakların birbirinden ayırdığı birtakım ev kümeleri var. Bizim evden Wernethausen'e aksi yönde (sanırım Batı oluyor) dağları, uzakta çukurda kalan gölün parıltısını seyrederek saatlerce yürünebilen bir yol uzanıyor. Hepsi çok bakımlı tek tük evlerin olduğu yamaçlarda, dar bir yarık açarak derinleşen küçük vadilerin diplerinden, hatta evlerin eğimli bahçelerinden güzel sular akıyor. Tabiat, hakkı...